17 Eylül 2011 Cumartesi

Marley & Me (2008)

Açıkçası bir köpeğin ana karakter olduğu bir filmi en son izlediğimde haftasonu çocuk kuşağında köpeğin o kahramanlıktan bu kahramanlığa koştuğu birşeye daha fazla tahammül edilemeyeceğini anlamıştım ve dediğim gibi  o sonuncusuydu. Bir Bethowen serisi kadar bile değildi.
Böyle bir film çıkınca karşısına insanın işte tüm o sıradışı öyküleri aklımdan geçirmeden edemedim.
Ama Marley & Me çok gerçekti. Benim bir gerçek takıntım var evet, buna uymalı beğenmem için. Marley kahraman değildi, sadece bir köpekti. Her köpeğin yaşattığı sorunları yaşattı. 
İtiraf etmeliyim, bazen sahiplerinin tüm mobilyalarını perişan etmesi, hatta resmen evin içine etmesi, ve tüm bunlara rağmen onu hala çok sevmeleri biraz vıcık vıcık gelmedi değil. Hele zavallı kadının iki bakıma fazlaca muhtaç çocuğun arasında köpeğin devamlı düzeni bozması üzerine hoşgörüsünün tükendiği o sahnelerde ben olsam kesin vururdum o köpeği. Hatta ben ilk çocuğumun karnımda ölü olduğunu duysam kesinlikle ve kesinlike bunu bir köpekle aynı evde yaşamaya bağlar, onu derhal kapı dışarı ederdim. Klozetten su içen köpek gidip bunların ağzını burnunu yalıyordu yaa. Aynı yatakta yatıyordu. Çok fazla mikrobik değil mi? Gerçek olsaydı bunlar "herhalde bağışıklık kazanmışlar" derdim.Neyse "ben olsaydım " üzerinden gitmiyor tabi film ama kendimi onların yerine koymadan da edemedim. İşte bu gibi daha birçok sebep yüzünden ev içinde asla ama asla köpek beslemek istemem.
Filmde önce seyirciyi köpeğin yaramazlıklarıyla gerdiler böyle, tam zirveye tırmanmıştı, "kurşuna dizin bunu" demiştik, sonra ani bir U dönüşü yapıp duygularımızla oynadılar, her seferinde daha mükemmel bir eve sahip oldular. Kadın birbirinden şirin tam 3 çocuk sahibi oldu, havuzlu sahne mutluluğun simgesiydi adeta, nirvanaydı nirvana.
Sonra çanlar çalmaya başladı, yıllar hafif hafif geçti, köpecik yaşlandı ve sonunda öldü. Ölüm bölümünü bizi de öldürene kadar uzattılar,müzikler, ağlamalar, veterine gidip gelmeler, ölecek ama o dayanıklıdır belki ölmezler falan. Şimdi dışardan bakınca kullanıldığımı hissediyorum ama filmi izlerken boğazım düğüm düğüm gözlerim yaş yaş oldu:(
Ancak annenin yıllar geçmesine rağmen dün gibi aynı kalması çok amatörceydi, az biraz olsun, biraz kilo almış gibi, az biraz saçını değiştirmiş gibi yapabilirlerdi.
Uyarıyorum: Aileyle izlendiğinde eve bir köpek alma hevesine boğabilir, hele de çoluk çocukla seyredilirse çok tehlikeli, aman

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder