27 Şubat 2012 Pazartesi

Mehtap'ın mercimek köftesi

Mercimek köftesi diye diye en sonunda yaptı.
Tarif /http://www.portakalagaci.com/ dan. Hiç bu kadar detaylı bakmamıştım meğer ne güzel şeyler varmış o sitede.

bizim köfteler de bunlar:


malzemeler:
  • 1 su bardağı kırmızı mercimek
  • 1 litre su
  • 2 su bardağı ince bulgur
  • 2 baş kuru soğan
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 1,5 yemek kaşığı biber salçası
  • 1 tatlı kaşığı karabiber
  • dilediğiniz miktarda pulbiber
  • 1 çay bardağı sıcak su
  • 1,5 yemek kaşığı domates salçası
  • 1 demet maydanoz
  • 6-7 sap yeşil soğan
  • 1,5 tatlı kaşığı tuz
  • marul veya roka
hazırlanması:
1. 1 su bardağı kırmızı mercimeği yıkayıp 1 litre su ile ateşe koyun. tencerenin kapağını aralık bırakın. (yoksa taşıyor) mercimekler ezilip hafif sulu kalıncaya kadar kaynatın. (bütün suyunu çekerse köfteler kuru olur)
2. 2 su bardağı ince bulguru derin ve yayvan bir kaba alın. (bunun gibi) üzerine sulu mercimeği ekleyip karıştırın. kabın üzerini alüminyum folyoyla kapatıp mercimekler şişene kadar (30-45 dakika) bekletin.
3. bu arada 2 baş kuru soğanı yemeklik doğrayıp tavaya alın. bir çay bardağı zeytinyağı ile soğanları öldürün. 1,5 yemek kaşığı bier salçasını ve 1,5 yemek kaşığı domates salçasını ekleyin. 1 tatlı kaşığı karabiberi ve dilediğiniz kadar pulbiberi de ekleyip karıştırın. en son 1 çay bardağı sıcak suyu tavaya ilave edip 1-2 taşım kaynatın.
4. bu karışımı bulgur ve mercimek karışımına ekleyin. tüm malzemeyi karıştırıp kabın üzerini tekrar kapatın.
5. 5-6 sap yeşil soğanı yıkayıp doğrayın. bir demet maydanozu da aynı şekilde yıkayıp kıyın. bunları bir kenara koyun.
6. derin kaptaki karışımınıza 1,5 tatlı kaşığı tuz ekleyin ve 10 dakika boyunca yoğurun. yoğurduğunuz köfte harcına kenarda bekleyen yeşillikleri ekleyin. 2-3 dakika daha yoğurun. (köfte harcınız sulu gelirse bir miktar daha ince bulgur ekleyip suyu çekmesini sağlayabilirsiniz) harçtan cevizden az büyük parçalar koparıp avucunuzun içinde şekil verin. (elips veya çiğ köfte şekli olabilir)
7. servis tabağına marul veya roka dizip köfteleri üzerlerine yerleştirin.

26 Şubat 2012 Pazar

aslında

Aslında en çok Kate Middleton tadında olsun istiyorum
Nişanında ne kadar da güzel giyinmişti..
Saçları da gayet güzel olmuştu..

kuaför korkusu

kuaförler "saçı toplayalım" deyince genelde kendilerinden geçebilen insanlar..



Tabi işin şakası bir yana, küçük yerlerde topuz deyince, bir de nişan olduğunu biliyorsa yapıp yapabileceğini az çok tahmin ettiğimden korkum kabusa döndü.

Sonuçta kendi aramızda bir tören ama insan olayın sebebi olunca meğer nasıl da stres oluyormuş.

Abimin düğününde de istediğimle hiç alakası olmayan bir topuz olmuştu ancak ana karakter olmayınca hakkaten insan mecburen göz yumuyor. 

Stresim arşa vardı.

nişan telaşı

elbiseydi, ayakkabıydı, oydu buydu derken, saç düşünme safhasına geldim, topuz düşünüyorum. 

Ama biliyorum ki topuzların tamamı ikiye ayrılır,

1- Senin istediğin topuzlar

2- Kuaförün yapabildiği/anlamak istemediği topuzlar

birinci kategoridekilere misal olarak :


bu biraz ağır olabilir ama, gene de güzel:

 
























ilginçtir

Üniversiteye başladığımdan beri tv ile arama dağlar girdi. Şu televizyonlu otobüslerde tv izleme şansım oldu, tam haber saatiydi, ilginçtir :
TÜM HABER KANALLARI AYNI ANDA AYNI HABERİ, NEREDEYSE AYNI CÜMLELERLE VE TAMAMEN AYNI GÖRÜNTÜLERLE VERİYOR!

18 Şubat 2012 Cumartesi

kol saati

Tabi Charlotte Gainsbourg'un saatinin yeri başka ama etrafta fena olmayan saatler de var...


1-  Guess Collection GCX17002L2



2-Citizen CAM001  : kordonunun inceliği kolda test edilmeli, tabi saatin kalınlığı da, klasik modeller candır, canımdır.


3- Longines: ölümcül pahalı. Frank'a göre hesap ediliyormuş....






15 Şubat 2012 Çarşamba

Alınası

Bakınıp dururken, güzel şeylerin varlığından haberdar oluyor insan

hedefe koyulabilir


nişan kıyafeti deneme 1-2-3

Birazcık uzun olsan nolurdu!:(((



      - - - - - - -

Daha mümkün: 


DÜZELTME: Buldum denedim, kol oyuğu büyük bir facia:((




8 Şubat 2012 Çarşamba

çok güzelsin çanta bi de...

çok güzelsin çanta,
bi de siyah olsan,
bi de ucuz olsan.... oof of



hukuk işleri

750 liranız yoksa avukata danışamazsınız
CİHAN - 08.02.2012 - 10:58

Türkiye Barolar Birliği (TBB) çatısı altında bulunan her ilin barosu, 2012 yılı avukatlık ücretlerini belirledi. Tavsiye niteliğinde avukatlık asgari ücret tarifelerine göre İstanbul'da avukata sözlü olarak bir saat danışmak için 750, Ankara'da 700, İzmir'de ise 500 TL'yi gözden çıkarmak gerekiyor. İstanbul'da bir saati aşan danışma görüşmesinde her 15 dakika için ayrıca 250 TL daha ödenecek. Ankara'da her 15 dakika ek süre için 150, İzmir'de ise 200 TL ödemek gerekiyor. İstanbul'da bir avukata dava dilekçesi yazdırma 2 bin TL'den başlarken bu rakam Ankara'da bin 200, İzmir'de ise bin TL oldu.


Başta İstanbul, Ankara ve İzmir barolarına kayıtlı avukatlara danışmak cep yakacak. Barolar tarafından belirlenen ve 2012 Ocak ile Aralık ayları arasında kadar geçerli olacak yeni tarifelerde, avukata sözlü danışma 500 ile 750 TL'den başlayacak. Buna göre İstanbul ve Ankara'da boşanmak için mahkemeye gidecek bir çift, avukat tutmaları halinde en az 4 bin TL ödemek durumunda kalırken bu rakam İzmir'de 3 bin 270 TL olarak belirlendi. Eğer çiftler anlaşmalı olarak boşanmaz, dava çekişmeli sürerse rakam daha da yükseliyor. Nafaka davalarına İzmir'de 2 bin 730 TL'ye, İstanbul'da 3 bin 750, Ankara'da ise 2 bin 750 TL'ye bakılacak.

EN YÜKSEK BEDELLER AİHM'DEKİ DAVALAR İÇİN

İstanbul, Ankara ve İzmir barolarındaki avukatlık hizmetlerinde en yüksek ücretler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Sayıştay ve ağır ceza mahkemelerinde görülen davalar için ödenecek. Buna göre AİHM'de bir davayı takip etmesi için tutulacak olan avukata dava duruşmalı ise 20 bin TL, duruşmasız ise 14 bin TL, Ankara'da 14 bin 500 ve 11 bin TL, İzmir'de 14 bin 50 ile 10 bin 890 TL ödenecek. AİHM'nin ardından en yüksek ücret alınan davalar arasında ağır ceza mahkemeleri geliyor. İstanbul'da ağır ceza mahkemeleri için sanık vekilliği ücreti 10 bin TL iken bu rakam Ankara'da 8 bin, İzmir'de ise 9 bin 80 TL olarak belirlendi.

VATANDAŞLAR YÜKSEK BULDU

Bu ücretlerle avukat tutmakta oldukça zorlanacaklarını dile getiren vatandaşlar ise rakamları oldukça yüksek buldu. Avukat tutacak parası olmayanlara mahkemeler, Ceza Muhakemesi Kanunu(CMK)'na göre barodan yazıyla avukat talep edecek.

Ücretlerin yüksekliği konusundaki eleştirilerle ilgili konuşan İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Ercan Demir, yeni tarifenin tavsiye niteliğinde olduğunu vurguladı.

Demir, "Baroların belirledikleri, tavsiye niteliğinde tarifedir. Tüm avukatlar aynı geliri elde edemiyor olabilir ama mesleğin nitelikli bir şekilde ifa edilebilmesi için gerekli olduğunu düşündüğümüz bu tarifeyi uygulamak biraz zor. Mesleğimiz çok dikkat istiyor. Bir hata, insanın hayatını karartır. Bizler yapılan hatayı düzeltmek için insanları adalet önünde savunuyoruz."

Mümtazer Türköne 'nin 7 şubat 2012 tarihli yazısı



Devlet, dindar nesiller yetiştiremez


Başbakan'ın sözü, bilinen ezberlerin kapağını açtı. Karanlık ve korku dolu bir dünyadan gelen sesler bunlar.


Akıl ve tecrübenin, bilimsel bir muhakemenin devreye girememesi, ancak korkuların derinliği ile açıklanabilir.

"Devlet, dindar nesiller yetiştirsin!" Dindarlara çok sevimli, din-dışı bir hayatı tercih edenlere ise korku verici gelecek bir talep. Ama imkânsız. Çünkü, sosyolojik bir gerçek var: Devlet, istese de dindar nesiller yetiştiremez. Hem devletin, hem de onunla karşı karşıya gelen bireyin ve toplumun doğasına dair bir imkânsızlıktır bu. Devlet elindeki gücü kullanarak, din ile toplumlar arasında aşılması güç duvarlar inşa ederek dinsizliği yayabilir. Toplumu dinsizleştirebilir. Ama din ile birey arasındaki sıcak ve samimî ilişkiye aracılık edemez. Yıkabilir ama yapamaz. Yapmaya kalktığı zaman tam tersi bir sonuç ortaya çıkar. Dindarlık şekilci, soğuk ve itici bir resmiyetin içinde bütün cazibesini kaybeder. Sadece siyasî çıkarları için dini kullanmış olur.


İran ve Türkiye'deki dindarlığı mukayese eden araştırmalar, bu karşıtlığı kanıtlıyor. Türk toplumu, İranlılara göre birkaç kat daha fazla dindar. Hangisinde dindarlık devlet politikası?

Alain de Botton'un "Ateistler İçin Din" isimli, yeni çıkan kitabını (Türkçesi Ayşe Ece, Sel Yayınları, İstanbul, 2012) bu konuları merak edenlere hararetle tavsiye ederim. Yazar samimi ve inançlı bir ateist, yani dinsiz. Yazar, Tanrı'yı reddetmenin, dinlerin insan hayatına getirdiği bir yığın faydalı geleneğe ve düşünceye yabancılaşmakla sonuçlanmasını sorguluyor. Yahudilik, Hıristiyanlık ve Budizm'e eğiliyor ve dinlere inanmayanlara sesleniyor: "...Ama yine de dinlerin vaaz verme biçimleriyle, ahlâkı yücelten anlayışlarıyla, bir topluluk ruhu oluşturma çabalarıyla, sanat ile mimarîden yararlanma becerileriyle, seyahat etmeyi özendiren etkinlikleriyle, zihinleri eğitme çalışmalarıyla, baharın güzelliği karşısında şükran duymayı aşılayan öğretileriyle ilgilenebilirsiniz." Ekliyor: "Dinlerde seküler hayatın en inatçı ve ihmal edilmiş hastalıklarının birkaçını dindirmek için yararlanabileceğimiz çok sayıda, yetenekli kavramlarla dolu bir deponun bulunduğunu keşfedebiliriz." Yazar, Durkheim'den beri tekrarlanan, din-toplum özdeşliğine, bir dinsizin perspektifinden ahlakî bir pencere açıyor. Peşine düştüğü kavramlardan biri de ahlâk: Dinden uzaklaşırken "ahlâk sözcüğünden korkar hale geldik" hükmünü veriyor.


Cumhuriyet'in azınlık yönetiminin ilkel pozitivizmi, dindarlığın toplumdaki derin karşılığını kavrayamadı. Tersine, toplumu değiştirmek için din ve dindarlık tezahürleri üzerinde balta ile ameliyatlara girişti. Ancak bu politikanın siyasî olarak bir faydası vardı: Geniş halk kitleleri dindardı. Dindarlığı yasaklamak, doğrudan halkı yönetimin uzağında tutmak için basit ve kestirme bir yol olarak işe yarıyordu. İktidarın etrafına kalın duvarlar örüp, dindarlığı dışarda bırakınca demokrasi kendiliğinden imkânsız hale geliyordu.


Geniş halk kitlelerinin dindarâne siyasî motiflerle kendini ifade etmesi, dinin bir siyasal iktidar arayışını değil, tersine bu Cumhuriyet politikalarına karşı tepkiyi ifade eder. Din zorlandı. Baskı altına alındı. Tahrif edildi. Din, siyasî hücumlara bu kadar yoğun biçimde maruz kalmasaydı, dindarlık siyasî bir kimliğe bürünme ihtiyacı hissetmeyecekti. Bir cuma namazında saf tutup namaz kılmak veya perşembe akşamı ayin-i cemde semaya kalkmak dışında, farklı toplumsal kesimlerden gelen insanları bir araya getiren seküler alternatifler neler? Çocuğunuzun kötü alışkanlıklardan uzak, ahlâklı bir kişilik kazanmasına katkı sağlayacak dindarlık dışında sunabileceğiniz bir alternatif var mı?


Devlet bu ihtiyaçların hiçbirini sahici bir şekilde karşılayamaz. Dindar bir nesil yetiştiremez. Karşılamasına da gerek yok. Sadece gölge etmesin yeter. Toplum, bu ihtiyacı birkaç kez fazlasıyla karşılayacak potansiyele zaten sahip.


Dindarlığın meşru ve doğal bir nitelik olarak kabul edilmesinin ve saygı görmesinin hiçbir siyasî getirisi yok. Ama normal değilse ve saygı görmüyorsa, o zaman dindarlıktan daha etkili bir muhalefet aracı bulunamaz. Başbakan, iktidarda onuncu yılında bile bu muhalefet aracına müracaat edebiliyorsa, sorunu çözecek olan devletle din arasındaki sorunlu ve zorunlu ilişkinin sona erdirilmesi olmalı.

4 Şubat 2012 Cumartesi

poppytalk'tan alıntıdır








lada nivaa







5 şubat'ta Saraçoğlu'nda Fener-Beşiktaş Derbisi var

BJK'nin resmi sitesinde yapılan açıklamaya göre bu 330. randevuymuş,

Şimdiye kadarki karşılaşmaların 120 sini BJK, 123 ünü fener yenmiş, 86 da beraberlik varmış.

Yarın Quaresma kırmızı kartlı çıkamayacak,

Fernandes cezalı ,

Hilbert ile İsmail Köybaşı sakat,

çok sıkıntılı,

maç 19:00 da

izlemek bile paralı : ((




2 Şubat 2012 Perşembe

son zamanlarda izlediğim filmler arasından en iyi 3 tanesi

3 ü de çok farklı kategorideler ... O yüzden en iyi sıralaması yapmak sanırım yanlış olacak... Ama yine de bir sıralama yapayım ben tabi:

1- Bir zamanlar Anadolu'da     : GERÇEK



2- Melancholia :   İÇSEL


3- Stardust  : MASALSI




unutamadığım, unutmak istemeyeceğim klipler var Volume #1 : Leyla ile Mecnun'dan


1- o kıza kadar 

2- yalan



3- unutmak istiyorum




4- sevdalılar beni anlar




5- hop diri dat diri




Van'a hala yardım lazım derken..

Van'a hala yardım lazım derken ekşisözlüğün kampanyasını gördüm,
kampanya entry sini aynen aktarıyorum:


van'a yardım ediyoruz

 / 14 
  1. fiyatbilir.com üzerinden alacağınız yardım paketleriyle katılabileceğiniz kampanya.

    30 - 40 ve 50 tl'lik paketlerden birini; www.fiyatbilir.com üzerinden veya http://goo.gl/ldtnz linkine tıklayarak seçebilirsiniz. seçtiğiniz paketler ücretsiz olarak istanbul'daki toplama merkezine ulaştırılacaktır. adres kısmına: van'a yardım kampanyası çadırı, sarıyer belediyesi sosyal işler müdürlüğü, çayırbaşı stadı yanı çayırbaşı/sarıyer. ilgili kişi: sema hür -             0532 354 20 17       yazmanız gerekmektedir.

    yaşanan iki deprem sonrası ekonomisi iyice bozulan van'da kışın da gelmesiyle birlikte özellikle gıda konusunda büyük sıkıntı yaşanıyor. depremin ardından bölgeye yapılan yardımlar kısa sürede ihtiyacı karşılamıştı. ancak uzun vadede zaten kötü olan bölge ekonomik yapısı afetin getirdiği yıkımla iyice dibe vurunca, ciddi bir gıda sıkıntısı baş gösterdi. van'da bir çok aile hayatını insani yaşam standartlarının altında sürdürmeye çalışıyor. bu noktada en azından önümüzdeki kışı çıkarması açısından bölgede ciddi bir süre düzenli olarak gıda akışına ihtiyaç var.

    bu yüzden ekşi sözlük ve bobiler.örg olarak kesk'in de desteğini alarak bir yardım kampanyasına ön ayak olmak istedik, umarız bu kampanya sosyal medya kullanıcılarının da yardımıyla katlanarak büyür. kesk'in van'da sürdürdüğü hali hazırda var olan bir yardım mekanizması var. size verdiğimiz adresler üzerinden yapacağınız yardımlar kesk tarafından bölgedeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacak. biz ekşi sözlük olarak 1500 koli bebek maması gönderiyoruz.

    van genelinde yapılan ihtiyaç tespitleri sonucunda yapılabilecek yardımların listesi aşağıda:

    gıda yardımının 8 kişilik ramazan paketleri şeklinde hazırlanmış olması yardımların sağlıklı bir şekilde aktarılabilmesi açısından önemli;

    - yağ
    - salça
    - fasulye
    - çay
    - şeker
    - nohut
    - bulgur
    - pirinç
    - mercimek
    - makarna
    - zeytin
    - reçel
    - helva
    - beyaz peynir

    (bu paketlerin oluşturulmasında yardımcı olabilecekler varsa sözlük üzerinden ya da iletişim kanallarımızdan bize ulaşabilir)

    yardımlarınız, kesk'in oluşturduğu merkezlerde toplanıp ankara'da çankaya belediyesi, istanbul'da şişli belediyesi tarafından sağlanacak tırlarla afet bölgesine gönderilecek.

    yardımlarınızı;

    istanbul için sarıyer belediyesi'nin bize sağladığı yardım çadırına. adres: van'a yardım kampanyası çadırı, sarıyer belediyesi sosyal işler müdürlüğü, çayırbaşı stadı yanı çayırbaşı sarıyer. ilgili kişi: sema hür -            0532 354 20 17      

    ankara için: çankaya belediyesi tümbelsen iş yeri temsilciliği'ne - adres: çankaya belediyesi'nin içinde kolej kavşağı kurtuluş parkı karşısı çankaya belediye başkanlığı. ilgili kişi: yılmaz yıldırımcı

    van için: van kesk şubeler platformu'na: adres: van cumhuriyet cad. mavi plaza önü. ilgili kişi: şahin karakoyun

    adreslerine kargo yoluyla ulaştırabilirsiniz. yardımları taşımada kolaylık göstermesi açısından bir kaç kargo firmasıyla görüştük ancak olumlu yanıt alamadık.

    kampanyanın istanbul ayağıyla, sözlük yazarı fahir ilgilenecek, ankara ayağıyla pillibebek ilgilenecek. gönüllü olarak destek olmak isteyenler kendileriyle iletişime geçebilir.

    bunun dışında: gıda en acil ihtiyaç olsa da kıyafet ve ısınma ihtiyaçları da devam ettiğinden aşağıdaki malzemeleri temin edebilenler aynı merkezlere kargolayabilirler.

    -çadır (silindir 4x4 ya da 6x4, izolasyonlu branda)
    -elektrikli soba (katalitik hem kullanımı hem de yeniden dolumunun zorluğu nedeniyle tercih
    edilmemektedir)
    -elektrikli ve normal battaniye
    -kullanılmamış mont ve ayakkabı (çocuk, kadın ve erkek şeklinde tasnifi yapılmış)
    -kullanılmamış kışlık içlik ve iç çamaşırı (çocuk, kadın ve erkek şeklinde tasnifi yapılmış)
    -hijyenik ped

    son olarak yardım kampanyasının hazırlanması sürecinde bize büyük destek olan kesk'e, gönderilecek yardım malzemelerinin toplanması için çadır hazırlayan sarıyer belediyesi'ne, yardım malzemelerinin bölgeye aktarılmasını sağlayacak olan şişli ve çankaya belediyeleri'ne, bize indirimli ürün sağlayan ülker'e teşekkür ederiz.

    (bkz: van'a yardım ediyoruz ankara ayağı)
    (dusunen hayvanin onde gideni, 30.01.2012 17:38 ~ 31.01.2012 20:45)

1 Şubat 2012 Çarşamba