29 Mayıs 2012 Salı

Kaybetmekten Korksak Beşiktaş'ı Tutmayız


Merak ediyorum

Sultan diye bir dizi çıkıyormuş. Bir tek fragmanını gördüm otobüste giderken.
Merak ettim, öyle bütün kıvrımlarını fıstık gibi gösteren, mis gibi de göğüs dekoltesi olan çok şahane bir kırmızı elbiseyle doğu bölgelerinin neresinde kıvırta kıvırta yürüyebiliyormuş kızlar ?

Biraz sahici olsalar ne iyi olurmuş. (fragmana yönelik konuşuyorum tabi sadece)





28 Mayıs 2012 Pazartesi

Behzat'a uzanan eller kırılsın!


Behzat Ç.'ye uzanan eller kırılsın!

Ankara polisiyesinin dün geceki bölümü, sevenleri tarafından ''Behzat'a uzanan eller kırılsın'' sloganları eşliğinde Kızılay'da izlendi.



'Behzat Ç.' dizisi sevenleri Başkent'in merkezi Kızılay'da bir araya gelerek dizinin bu haftaki bölümünü izledi. Kızılay Yüksel Caddesi'nde toplanan kalabalık grup, Çankaya Belediyesi'nin kurduğu dev ekranda diziyi kaldırımlara oturarak izledi. Etkinliğe katılan Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, halkın ilgi gösterdiği kültür sanat etkinlikleri arasında 'Behzat Ç.'nin çok özel bir yer tuttuğunu ifade ederek, dizinin yarattığı sevgi ortamının değerli olduğunu söyledi. 

Tanık, şöyle devam etti: 
''Halkın içinden, halkın nabzını tutan bir dizi olduğunu düşünüyorum. 'Behzat Ç.' ile ilgili son günlerde yaşanan çeşitli polemikleri kayda değer bulmuyorum. Asıl olan vatandaşın ilgisi ve sahiplenmesidir. Onu da her yerde görüyoruz. Yurttaşın her yerde ilgiyle izlediği bir dizi ve görsel sanat şöleni. Her şeyin ötesinde bir Ankara polisiyesi. Ankara'ya sahip çıkmak adına Ankara polisiyesine sahip çıkmak gerektiğini de düşünüyorum.'' 

Etkinliğin düzenleyicilerinden Raşit Ünver de MHP Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen tarafından diziye ilişkin 3 kez Meclis'e önerge sunulduğunu hatırlattı. Ünver, ''Biz de internet üzerinden kitlelere ulaşmaya çalıştık. Amacımız dizinin sevenleri olarak sessiz bir tepki göstermek'' diye konuştu. 'Behzat Ç.' sevenleri, dizinin reklam aralarında ''Behzat'a uzanan eller kırılsın'', ''Ankara uyuma, 'Behzat Ç.'ne sahip çık'' sloganları da attı. (AA)

27 Mayıs 2012 Pazar

Gelinlik MAceram Volume # 3

Maceranın Ankara ayağında olayı çözdük.
En çok beğendiğim gelinliği biraz modifiye ediyoruz.
Modelin daha net resimlerini bulduk.

Resimdeki ben değilim tabi:)
Demetrios 1420






25 Mayıs 2012 Cuma

NApıyonuz?

Yakıt ve iletişimin anası ağlatıla ağlatıla bir hal olduk hepimiz. 

Bu nasıl bir mantıktır? 
Bu nasıl bir vergi oranıdır?

Faturann yarısı kadar vergi ödemek nedir yahu?
 
%42 vergi ne demektir?

Fiyat esnekliği çok düşük olanlara en iyi örnek mazottan sonra (belki de önce) iletişimmiş bunu da böylece öğrenmiş oldum. :(((

24 Mayıs 2012 Perşembe

KOKA KOLA İÇİNCE VÜCUDUNUZDA NELER OLDUĞUNUN FARKINDAMISINIZ ?

14 Şubat 2008 'de Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay'ın http://www.barsakforum.com/koka-kola-icince--vt352.html de yayınlanan yazısı:

1. İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan ‘fosforik asiddir’. 
2. İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar. 
3. 40 dakika içinde: Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir. 
4. 45 dakika içinde: Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.) 
5. 60 dakika içinde: Ani açlık hissi oluşur. 
6. Kolaya ve tatlılara saldırısınız. 
7. Bu kısır döngü devam edttiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde LEPTİN ve İNSÜLİN DİRENCİ gelişir. 
8. Şişmanlık Hastalığını başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir. 


Saygılarımla, 

Prof. Dr. M Canan Efendigil Karatay 
İç ve Kalp Hastalıkları Uzmanı

22 Mayıs 2012 Salı

Gelinlikçi Maceram başladı

Bugün önceden randevu alıp gittiğim Beyaz Butik'teydik.
Gayet güzel ağırlandık.

3 tane gelinlik seçtim denedim.
1 tanesini kendime yakıştırdım.
Yakıştırdığım gelinlik


Maalesef fotoğrafındaha büyük hali yok. Bir de ayıptır söylemesi ben de bu modelde durduğundan çok daha güzel durmuştu. Biz tek omuz kısmı çıkarıp straplezin üstüne monte etmeyi düşündük dekolteden uzaklaşmak adına, yaparız dediler. 
Taşlı ve parlak detaylı gelinlik sevmiyorum galiba öyle olanlara ısınamadım pek. Şatafatlı geldi.
Bir de tüm modeller straplez şeklinde napcaz bilmiyorum.
Ayrıca hazır gelinlik ne kadar güzel bir olaymış, ne çıkacağını önceden biliyorsun, kumaşın kalitesini rengini görebiliyorsun direkt. Daha az stres.

Neyse sonra Akay Gelinlik'e gittik
Yine güzel ağırlandık.
4 model seçtim. 
Hiç birisini beğenemedim. Hem çok ağır gelinliklerdi, hem kirlilerdi, hem de ne kadar üstüme oturtmaya çalışsalar da çok hantal gösteriyordu beni. Hiç olmadı. 36 bedenim güya ama o gelinliklerle en aşağı 40 beden olmuştum.

23 Mayıs Weddies Randevumdan geldim

Çok yardımcı oldular sağolsunlar.
Denediğim gelinlikler

1- Benjamin Roberts 2109LU

Bu gelinliği gerçekten çok beğendim, dantellerle modifiye ediliyor, göğüs ve sırt kısmı sarılacak alırsam eğer, ve kısa duvakla kullanacağım.
    

2- Justi Alexander 8532

Bunu çok beğenmedim




 3- Sincerity 3503 

bu da fena değildi ama elbiseye kaçar gibi oldu iyice sanki diye şüphelerim var
Alırsak fiyonk çıkacak, bolerodaki boncuklar da (çok parlıyorlar)  
Ve kısa duvakla da denedim, güzel olabiliyor.











20 Mayıs 2012 Pazar

19 Mayıs 2012 Cumartesi

Nasıl oldu da oldu?


Fırıncının zincirli kölesi kurtarıldı

İstanbul'da bir fırın sahibi, kaçak çalıştırdığı yabancı uyruklu işçiyi zincirle bağladı. Kaçıp kurtulan yabancı işçi, 'Paramı versin, şikâyetçi olmam' dedi.


Beykoz ilçesine bağlı Çavuşbaşı'nda kölelik dönemlerini hatırlatan bir olay yaşandı. 

Türkmen uyruklu A.D. bir kişi, az para aldığı gerekçesiyle çalıştığı fırından ayrılmak istedi. Buna karşı çıkan fırın sahibi G.Ç., iddiaya göre A.D’yi zincirle bağlandı. 9 metrelik zincirle hamur teknesine bağlanan A.D. kurtulmayı başardı. 

Fırından çıkarak bir kuaföre giren A.D. yardım istedi. Karşılarında zincirli bu kişiyi gören kuafördekiler ise büyük şaşkınlık yaşadı. 

Ağlayan ve su isteyen A.D’yi sakinleştiren vatandaşlar, polise haber verdi. Beykoz İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından teslim alınan A.D. polis merkezine götürüldü. 

'PARAMI VERSİN YETER' 
Karnı doyurulan ve üzerine kıyafet alınan A.D.'nin ifadesinde "Gitmek istedim göndermedi. Bin lira alacağım var ona da el koydu. Kaçmaya çalıştım yakaladı. En sonunda ayağıma böyle zincir bağladı. Bin liramı versin şikâyetçi olmam" dediği öğrenildi. 

G.Ç. ise verdiği ifadede "Bu adam madde bağımlısı. Uyuşturucu krizine girince kendine zarar vermesin diye bağladım" diyerek kendini savundu. Ancak bu ifadesi tutarlı bulunmayan fırın sahibi, "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlamasıyla mahkemeye sevk edildi. G.Ç. hakkındaki diğer bir suçlama ise "Yabancıların çalışma izinleri hakkındaki kanuna muhalefet." 

Öte yandan, tutuklanan fırın sahibi G.Ç.'nin cinayetten sabıkası olduğu ortaya çıktı. 

‘ÜÇ SUÇ BİRDEN İŞLEMİŞ OLUR’ 
Ceza ve Usul Hukuku Profesörü Fatih Selami Mahmutoğlu, fırın sahibinin üç suç birden işlediğini söyledi. 

Mahmutoğlu, şöyle konuştu: 

“Bir kimsenin zincire vurulması, her şeyden önce eziyet çekmesine yol açacak bir davranış olduğundan, kişi, 'eziyet suçunun' düzenlendiği, TCK'nın 96. maddesini ihlal etmiş olacak. Bunun yanı sıra yine mağdurun zincire vurulmasıyla, bir yere gitmesi engellendiğinden, burada ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun da işlendiği söylenebilir. Çünkü TCK 109. maddede düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda, bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişi cezalandırılmaktadır. 2 yıldan 14 yıla kadar hapis istemiyle yargılanabilir. Öte yandan mağdur, çok ilginç bir şekilde ayağından zincirlenerek çalıştırılmaktadır. Oysaki TCK 117. maddeye göre cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, iş ve çalışma hürriyetinin ihlâl edilmesi suç sayılmıştır. Bu suretle iş ve çalışma hürriyetinin ihlali de gerçekleşmiş olacaktır. Tüm maddelere karşılık gelen farklı yıllarda hapis cezaları vardır. Ne kadar yılla yargılanacağını söylemek yanlış olur.” (Sabah)

Bu yılın gelinliklerinden derlemeler


Üst taraflarıyla biraz oynamak suretiyle beğendiklerim bunlardır. Artık yakın uzak bişey seçilecek. Vakit daralıyor.








18 Mayıs 2012 Cuma

Karatay Diyeti

Bilimsel Gerçeklerle Kilo Vermenin ABC'si
Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay

Çok etkisi altındayım, kilolu birisi değilim, (1.69 m uzunluğunda, 53kg ağırlığındayım), üstelik hemcinslerime göre oldukça da obur sayılırım. Zaten bu da bir diyet kitabı değil aslında, sağlıklı yaşam öğütleri ve gerekçelerinin ayrıntısıyla ve ikna edici biçimde açıklandığı bir kitap.

Büyük bir heyecanla uygulamaya başladım bile. Tavsiye etmekten de şimdiden yoruldum. Kitabı alıp herkese armağan etmek istiyorum hatta. Bilhassa anneme, babama, abime, nişanlıma, yakın birkaç arkadaşıma... Beraber daha kolay olur, daha anlayışlı olur birbirine herkes, ısrar etmez kimse kimseye...





17 Mayıs 2012 Perşembe

Canan Karatay

Cüneyt Özdemir'in programında gördüm, çok mantıklı geldi söyledikleri. Belki diyetisyen olmadığı, medyatik olmadığı için belki kardiyolog profesör olduğu için belki de yaptıklarıyla kendini defalarca kanıtlamış biri olduğunu öğrendiğim için ona çok inandım.
Hemen etrafımda da konuşmaya sormaya başladım, övgüler yağıyor, uygulayanlar başarılı sonuçlar alıyordu.
Hemen iki kitabını da aldım. Hem okumaya başladım hem de ufak ufak uygulamaya.
Annem  ısrarla karşı çıktı telefonda, çünkü biz mantıyı, pilavı ve hatta makarnayı bile ekmekle yiyen bir aileyiz. Çok seviyoruz gerçekten evet.
Şimdi de Ayşe Arman'ın Canan Karatay'la yaptığı röportajı okudum. Enteransandı. Özellikle çocuğuyla ilgili olanları. Röportaj işte burda

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Autocad'te alt indis

text i açtık
M'ye alt indis olarak (a) yapılacak mesala
M yazdık ^a yazdık
^a yı seçtik
sağ tık
stack


12 Mayıs 2012 Cumartesi

Favorim

Cüneyt Özdemir'in soruyorum programıyla Zeki Demirkubuz'lu bölümü izleyerek tanıştım, çok sevdim
Şimdi Adalet Ağaoğlu ile yaptığını yeni izledim, çok keyif aldım.
Ali Ağaoğlu ile olanı da merak ettim ama onu izlemeye tahammül edemedim gerçekten.
Acun Ilıcalı ile olan da ilgi çekiciydi.

Neyse favorilerim arasına yerleştiriyorum bu programı.


videolara buradan ulaşılabiliyor.

Red Hot Chili Peppers - Can't Stop


Kantinler öğrencinin olacak


İTÜ'de öğrencilerin eylemleri sonuç verdi. Seneye kantinler akademisyenlerin kontrolünde, öğrenciler tarafından işletilecek.


isTANBUL - İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), öğrencilerin ürün kalitesi ve fiyatlarından memnun olmadığı kantin işletmesiyle artık sözleşme yenilememe kararı aldı. Üniversitenin kararına göre gelecek sene itibariyle öğrencilerin çalışacağı kantinlerde kâr amacı güdülmeyecek. 
Türkiye’de birçok üniversitedeki ‘kantin hareketi’ öğrencilerin taleplerinin kabul edilmesiyle sonuçlanırken İTÜ ’de de kantinler öğrencilere emanet. İTÜ , öğrenciler tarafından imza kampanyaları, boykot ve eylemlerle üç yıldır protesto edilen kantinlerle ilgili Türkiye ’de bir ilk niteliği taşıyan bir karara imza attı. Öğrencilerin ürün kalitesi ve fiyatlarından memnun olmadığı kantin işletmesiyle sözleşme yenilememe kararı alan Üniversite Senatosu, gelecek yıl itibariyle kantinleri akademisyenler ve öğrencilere emanet edecek. Kâr amacı gütmeyecek kantinlerin yönetimi için üniversite bünyesinde kurulacak İTÜ Sosyal Tesisler İşletmesi’ne Gıda Mühendisliği ve İşletme bölümlerinde görevli akademisyenler ücretsiz olarak danışmanlık yapacak. Kantinlerin satış ve servis işlemleri için öğrenciler yarı zamanlı olarak istihdam edilecek. Bu sayede öğrenciler kantinleri içeriden denetleme şansına da sahip olacak ve rahatsızlık duydukları konuları anında üniversite yönetimine bildirebilecek. 

Rektör: Sıkıntıları vardı 
Üniversite Senatosu tarafından alınan kararla ilgili olarak İTÜRektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin Radikal’e konuştu. Kantinleri öğrencilerin dersten çıktıklarında bir çay içip sandviç yedikleri yerler olarak tanımlayan Şahin, “Kantinlerle ilgili olarak öğrencilerin büyük bir bölümünün sıkıntısı vardı. Biz de doğrudan öğrencilerin talepleri doğrultusunda temel ve ortak kullanım alanları olan kantinleri kendimiz işletmeye karar verdik. İTÜ Sosyal Tesisler İşletmesi bünyesinde kantin yönetimi için dışarıdan profesyonel bir müdür alınacak. Akademisyenler ücretsiz olarak danışmanlık hizmeti verecek. Öğrenciler yarı zamanlı istihdam edilecek ve kâr amacı güdülmeyecek” diye konuştu. 

Öğrenciler: Örnek olsun 
Öğrenciler de kantinlerin yeniden yapılandırılacak olmasından memnun. Üç yıldır kantinlerle ilgili şikâyetlerini boykot ve imza kampanyalarıyla üniversite yönetimine ilettiklerini söyleyen Makina Mühendisliği ikinci sınıf öğrencisi Utku Oğul, Üniversite Senatosu’nun aldığı kararı şöyle değerlendirdi: 
“Kantinlerde yemekler pahalı ve niteliksiz olduğu için uzun bir süredir etkin olarak eylemler düzenliyorduk. Bu konuda üniversite yönetimiyle de görüşmelerimiz oldu. Biz boykot kararı aldığımızda kantin fiyatları indiriyordu. Fakat boykot sona erince yeniden eski düzene geçiliyordu. Tüm öğrenciler bu eylemleri sahiplendi ve üniversite böyle bir karar aldı. Bu kararın bütün üniversite öğrencilerine örnek olacağını düşünüyorum.”




Not: en son damla suyu içmek istemediğimiz için yaptığımız baskılar sonuç verip doğal kaynak suyuna geçmiştik ve normal fiyatlandırmayla devam ediyorduk ki geçen cuma yine damla suya getiklerini ve üstelik bedavaya gelen suyu bize ne hikmetse 75 kuruşa satmaya başladıklarını görmüştük. Acaba bu değişiklik inşaat fakültesi için de geçerli oldu mu?

7 Mayıs 2012 Pazartesi

trabzon takınca:D




colman epey dövmüş, hıncını alamamış yatırmış da tekmelemiş:)

stoch'un kafa gidik



ve zokora'nın tekmesi