31 Ocak 2011 Pazartesi

Bir filmden çıkınca


"haydi baştan" tadında yaptı beni bu "biutiful" filmi.
Şans faktörünün cümle alemin ömrüne etkisinin büyüklüğü ve dolayısıyla alnın secdeye varma gereksiniminin karesiyle doğru orantısını hatırlattı.
Milyar dolarlık insanlarla, tuvaletini yapmaya aylığının ciddi bir miktarını vermek zorunda olanları getirtti gözümün önüne yeniden.
Yine kendime çevirdim kendimi, :ben neyapıyorum, kendime ne gibi bir faydam var acaba, diğer insanlara olsunlardaydım.
Kendim kendime takılıyor gördüm, yetiyorum elbet kendime ama benden beter olanlar  için ne yapabilirim acaba?
Kendi yağımda huzurla kavrulmak için yaşarken, hayati anlamda desteğe ihtiyacı olanlar için ne yapabilirm ki acaba?
Yapmam gerektiğinin bildiğim, hatta bana faydasını test edip onayladığım eylemleri bile erteler ve görmezden gelirken, muhtaç insanlar gözüme sadece tv/film/fotoğraf /kitap gibi araçlarla gözüktüğünde ne yapmam gerektiğini bilsem de yapar vaziyette olur muydum acaba?
İşte "haydi baştan" noktam tam da burası, neden kendimde o itki yok, sadece kendimle ilgili ve faydalı olan şeyleri bile tam anlamıyla yapamamam/yapmamam niye?
Mesela şu an : yapmam gerekli birkaç şey için kendime bahanem yorgun hissediyor olmam! Bahane mi?şuan resmen evet.:(

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder