7 Şubat 2011 Pazartesi

kişilik bölünmesi

Bazı anlar olur tam olarak "hangisiyim lan ben?" diye kendine bile sorar insan.
Bazen kız olmama rağmen erkeksi tavırlarım,( ki bundan sıyrılmak kısa sürede kolay değildir)
bazen günahın dibine batmışken kendi kendime maneviyatı düşünüp psikoya bağlamak,
Hatta bir filmde Amelie, öbür filmde Asya oluvermek, 
bazen aslında hiç alakam yokken kendimden emin tavırlarım,
İçimde acayip sızlanma isteği varken," kill bill olurum ki ben" tadında düşlerim (ama tabi gerçeğin farkında oluşlarım, sızlanırım hocam)
Kankalarımla başka, akrabalarla başka konuşmalarım(ız),
Hatta çoo..okk başka şeyleri kastederken, mecburen cici kız olmalarım(ız);
bu gibi ortama hatta kendi olmamı istediğim çerçeveye göre kendime bile karakter değişimi hali zannederim en çok kendi cinsimde görülür.
Çeşitli mecralar tarafından fazlaca ayıplanası kategoriler olduğundan, yanındaki insana göre davranma durumunun (belki de ikiyüzlülüktür) komik olduğu  anlar vardır.
Sokakta, evin önünde oynanan saklambacın en heyecanlı yerinde son anda sobelenip, avazım çıktığı kadar farkında olamadan "hay ağızına sıçayım" diye bağırmamın akabinde acilen baba tarafından çağırılma ve bütün konu komşunun duyma ihtimali üzerinden azar işitme, hemen "senin evde ettiğin küfürleri sayıyım mı baba?" savunmasına; "sen benle kendini ne diye aynı kefeye koyarsın bilmem" golünü yedim ve sanırım şu gerçek daha iyi anlaşıldı ben tarafından: küfür edilir, insanız, ama kendi dengine eder ve duyurursun ancak, daha ötesine ayıp olur, ilerde başına iş alırsın!
Daha da genelledim tabi bu durumu, çünkü hiç beklemediğim akrabalar bile çok değişik anlarda acayip farklı hallere girebiliyorlardı, demek ki: hepimizin her konum için kendimiz dışındakilerin yüzü suyu hürmetine/reklamımız için, başka başka kişiler oluverdiği zamanlar vardı.
Elbette bir Uma Thurman (belki kill bill) olmayacağım biraz sonra ancak, haleti ruhiyem ve yanımda olan  insan herşeyi değiştirebilir gerçeği de bir köşede duruyor gibi de.:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder