18 Aralık 2011 Pazar

Dil dile değmeden

Şimdi kütüphanenin sitesinden yayın süresi uzatmak için linki açınca yeniden fark ettim. Ulan sitenin yarısı Türkçe, yarısı İngilizce. 
Eğitim de %30 İngilizceydi, yetmedi %100 İngilizce bölümlerini de açtılar.
Ya ben anlamıyorum ki, hocanın ana dili Türkçe, sınıfın anadili Türkçe, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeyiz, biz ne bok yemeye İngilizce olarak mesleki eğitim almaya çalışıyoruz? 
Ulan hoca konuşamıyor, ben konuşamıyorum (çünkü dil eğitimi de çok kötüydü) biz hala çırpınıyoruz salak salak.
Hadi dil eğitimi mükemmel olsun, ben de sıkıntı çekmeden konuşabileyim, hoca da konuşabilsin, temel mesleki eğitimimi kendi ülkemde niye kendi resmi dilimde alamıyorum? Bu ne kadar aşağılayıcı bir mekanizmadır böyle. 
İngiltere'de, Amerika'da, başka dil öğrenmek için bütün derslerini o dilde alarak mı öğreniyorlar ben anlamadım ki!
Teknik İngilizce'yi, buna uygun dersle, araştırma ödevleriyle halledemeyecek kadar beyinsiz miyiz biz?
Robert'den mezun arkadaşlardan birisi de diyor ki, "tembellik ediyorsunuz, yarım saat daha fazla çalışmamak için ayak diriyorsunuz" .
Tabi ki bu sebep de var, ben bir konuyu Türkçe, yani anadilimde 10 dakikada anlayacaksam, İngilizce olarak 40 dakikada, hatta dil kabiliyetim zayıfsa 1 saatte anlayacağım, o fazladan dakikalarda belki sıkılıp çalışmayı bırakacağım, belki anlamadan ezberleyip geçeceğim, belki de daha başka şeylere bakabilecek, daha fazla şey öğrenebilecekken, merak edebilecekken bu kadarıyla o derse ayıracak vaktim bitecek. Velhasıl önüme kocaman bir engel koyulmuş olacak, bu engeli geçenler elbette var, ama daha fazla kişi geçebilecekken neden böyle saçmalıyoruz?
Neymiş, "Kaynaklar İngilizceymiş"
Tercüme diye bir şey var arkadaşım, temel mesleki eğitimde kullanacağın olmazsa olmaz kitapları çeviriver bir zahmet. Hocaların da onayından geçecek şekilde çevirtiver. Zaten sen yaygın kullanılan yabancı dili güzel öğretebilirsen o adam yabancı dili kullanacaktır  ihtiyacı doğrultusunda.
3 yıl sonra Çin yürür giderse, nolcak? dersler Çince mi olacak bu sefer?
Bir ülkenin sınırları, yasası, meclisi, bayrağı dili varsa, eğitimi de ona göre olmalı. Hayır bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
Hayatımda tek bir defa eyleme katıldım canı gönülden, "İTÜ Ay-Ti-Yu olmasın" dedik, her türlü ideolojiden öğrenci, hoca vardı. Hiç bir işe yaramadı, ne ilgisi var okulun kalitesinin bu işlerle, onu da hala anlamadık.
Sayın Muhammed Şahin anlayışlı, öğrencinin düşüncesini sayan bir rektör, girişimci, İTÜ'nün çehresini de değiştirdi ancak bu İngilizce işi olmadı.
 Hiç olmadı. 
%100 Türkçe ve İTÜ kalitesinde istiyorum tüm eğitimi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder