13 Haziran 2014 Cuma

Bazı şeyler

Hayatta bazı şeyler var, eksik ya da düzeltilmesi gereken. Ömür boyu yaşayacağımızı bildiğimiz kötü anlar. Düzeltmeye ümidimin olmadığı, daha da kötüsü bazı hayatların üzerimde tekerrür ettiğini gördüğüm anlar. Kulaklarımda bazı cümleler bazı sorular var hep bu anlarda yankılanan. Bahane verdiğim, kınadığım şeylerin başıma geldiği anlar. Sonra sinirle almaya çalıştığım kararlar falan. Nafile elbet. Devamlı değişen rotalar, hayaller var bir yanda, bir yanda hafızamdan hiç silinmeyen kötü anlar var bir yanda da ayşe var, o herşeyden bağımsız ve herşeyi kendine bağlayan bir tarafta. Ayşe beni yola devam ettiren hem de yoldan alıkoyan, yolları birbirine karıştıran, en sevdiğim şey. Ayşe tüm korkularımın odak noktası haline gelen, hayatımın tüm konularını kapsayan ya da kesişim kümesi haline gelen şey. Ayşe en büyük emanet bana. En büyük sorumluluk, paranoya sebebi, hayatın devamlılığı. Tabiri caizse delikanlılığın sınırı ayşe. Artık 'en fazla ölürüm' dediğim anlar yerini 'ayşe napar'a bıraktı. Özetle bazı şeyler var düzeltemediğim, işte o şeyler ayşeye değmesin diye maskeler yapıyorum, kendimi eziyorum. Yanlış yaptığımı bile bile. DüZeltmeye ümidim olmadığı ve bir de kendime kızdığım için. Ayşenin bunda hiç bir kabahati yok, Dolayısıyla bir fedakarlık da değil, bu sadece kötü bir yöntem, bir beceriksizlik, bir acizlik, bu benim en kızdığım şey, özsaygısızlık bu.